Camdaki Kiz oyuncularindan bir bolum Koskun onunde
Nalan Soforu Hayri Ile Koskun on Bahcesinde. Karsida Shock Market
“Camdaki Kız” her perşembe akşamı Kanal D'de ilgiyle izlenen başarılı bir dizi. Dizinin büyük bir kısmı Istanbul’da eski bir konakta geçiyor. Çogu dizilerde olduğu gibi, her ne kadar zamanımızda böyle beraber yaşayan büyük aileler kalmasa da, yetişmiş çocukların anne babaları ile birlikte yaşadığı, gelinli, damatlı, kayınvaldeli, bakıcılı, hizmetkarlı bir yaşam düzeninde dönen yalan, dolan, kaçamak ilişkiler ve platonik bir aşk öyküsü. Dizinin büyük bir bölümünün çekildiği konak baştan beri ilgimi çekti.
Geniş merdivenleri kırmızı halılarla kaplı, bol yatak odalı, oturma odasında duvarda av hatırası boynuzlu bir geyik büstü asılı olan, klasik mobilyalarla döşenmiş, bodrum katı hizmetkarlara ayrılmış bir bina. Ama belli ki yapıldığında çok güzel olan konağın dışı adeta dökülüyor. Kapının yanındaki helenik sütunlar kirden simsiyah, binanın ahşap kaplamaları yıpranmış, boya tamamen gitmiş. İşin ilginç yanı da dizinin bir bölümü de giriş kapısının olduğu avluda ve binanın önünde geçiyor. Büyük olasılıkla konağın dışının tadilatı için ya izin alınmamış, ya da buraya para ayrılmak istenmemiş. Bu nedenle de binanın eskiliğinin senaryoya uyması için, baba rolündeki Rafet Koloğlu çok cimri bir kişi olarak yaratılmış. Zengin ve başarılı bir işadamı olan Rafet Bey çok yardımsever biri, ama evde son derece tutumlu. Gerek olmadıkça açık elektrik düğmesi istemiyor, sabah kahvaltısında sofrada herkesin sadece 5 adet zeytin, küçük bir beyaz peynir parçası ve bir bardak çay hakkı var.
Sadık Paşa Köşkü, Cihangir Özoğul Sokak. Fotoğraflar Selçuk Erarslan
Geçenlerde merak ettim, “Camdaki Kız” dizisi nerede çekiliyor diye internette araştırdım. Binanın cephesi zaten bana pek yabancı gelmiyordu ama internet fotoğraflarında, arkasındaki balkonundan Çamlıca Tepesinden Kız Kulesine ve Kadıköye kadar uzanan manzarayı görünce binayı hatırladım. Burası istanbullite muhabiri sevgili dostum Selçuk Erarslan’ın Cihangir'deki Özoğul sokaktak evinin üç dört ev yukarısındaki eski konaktı. Adı Sadık Paşa Konağı olarak bilinen tarihi yapı, 1850 yılında Osmanlı tabiyetine geçen ve müslüman olan Polonya asıllı Michal Czajkowski tarafından yaptırılmıştı. Birinci Dünya Savaşı bitiminde Betül Mardin’in dedesi Adliye Nazırı Necmettin Kocataş tarafından satın alınan konak 1926 yılında bir yıl kadar Japon Konsolosluğu olarak görev yapmış. 1927 ile 1950 yılları arası Kocataş ailesinin kışlık malikanesi, 1952 den sonra Amerikan Kültür ve Sanat Dershanesi ve 2000’li yıllarda sergilere, defilelere ve pek çok film ve diziye ev sahipliği yapmıştı. 2021 yılında 40 Milyon TL sına satışa çıkarılan konak 1320 m karelik bir alan üzerinde 6 kat ve bir çatı katından oluşuyor ve içinde tam 24 odası bulunuyor.
Bu bilgileri aldıktan sonra her zaman olduğu gibi internet fotoğraflarını kullanma yerine Selçuk'tan konağın ve önündeki sokağın birkaç fotoğrafını çekmesini rica ettim. O da kendi evinin hemen yanındaki konağın fotoğraflarını çekerek bana yolladı. Geriye Sadık Paşa'nın kim olduğunu bulmak ve yazmak kaldı ki, o da aşağıda.
Konak yukarda sagda.Karsisinda sari tabelali Shock market.
Konagin onunden inen yol.Selcuk'un evi solda yolun dondugu yerde
Konagin onunde Camdaki Kiz Ekibinin birkac minibusun den biri
Fotoğraflar Selçuk Erarslan
Michal Czajkowski aka Mehmet Sadik Pasa
MICHAL CZAYKOWSKI-MEHMED SADIK PAŞA
Michal Czaykowski günümüzde Ukrayna sınırları içindeki Berdyczow kentinde Kazak bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Asi ruhlu bir genç olan Michal 1830 kalkışmasında Karol Różycki’nin alayında bir komutan olarak Ruslarla savaşıyor ama kalkışma yenilgi ile sonuçlanınca birçok Polonyalı gibi o da Paris’e sürgüne yollanıyor. Sürgünde iken roman yazmaya merak saran genç adam kısa zamanda popüler oluyor ve kitapları birkaç dile tercüme ediliyor. Paris’de iken Hotel Lambert adlı siyasi bir örgüte katılıyor. Örgütün başındaki Prens Adam Czartoryski, 1841 yılında Czaykowski yi İstanbul'a, Polonya Şark Ajansı Müdürü olarak yolluyor. Czaykowski nin görevi Rusya'nın Panslavizm politikası ile yürüttüğü Slav halklarını etkileme ve nüfuzu altına alma çabalarını zayıflatmaktır. 1842 yılında Czaykowski, Prens Czartoryski adına Rus ordusundan kaçan ve Orta Doğu’da Çerkesler tarafından esir olarak satılan Polonyalılar için, bugün İstanbul’da bizim Polonezköy olarak bildiğimiz Adampol adlı köyü kuruyor. Gene bu sıralarda güzel bir kadın olan Ludwika Sniadecki ile tanışıyor ve beraberce Pera’daki evlerini Polonyalı Mültecilerin bir sığınağı haline getiriyorlar.
1848 Macar Devrimi’ne katılan çoğu Macar ve Polonyalı asker Osmanlılara sığınmış ve Avusturya - Rusya, Osmanlı’dan bu sürgünlerin ve gittikçe nüfuzu artan Czayowskinin iadesini istemiştir. İstanbul’da kalabilmek ve faaliyetlerine devam edebilmek için Czaykowski 1850 yılında Müslüman olup Mehmet Sadık adını alıyor.1853 yılında Kırım Savaşı çıkınca Osmanlı generalliğine terfi ettirilen Sadık Paşa Polonyalı subaylar ve Slav gönüllülerden oluşan Kazak Süvarî Alayını kuruyor ve savaş bittikten sonra Mecidiye Nişanı ile ödüllendiriliyor. Cihangir’deki Konak ta Mehmet Sadık Paşa'nın müslüman olmasından sonra yapılmıştır.
Sadık Paşa Cihangir'deki konakta sevgilisi Ludwika Sniadecki ile 1866 yılına kadar beraber yaşıyorlar ve Osmanlı- Kazak askerleri ile ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Ama Ludwika bu yıl aniden ölünce Sadık Paşa'nın bütün hayatı alt üst olur bunalıma girer. 1870 yılında Osmanlı ordusundan istifa eden Sadık Paşa 1872 yılında Rusya’ya gider ve Çar ile barışır. Bir zamanların özgürlük savaşçısı artık yenilgiyi kabul etmiş ve Osmanlılar ve Polonyalılar tarafından dışlanmıştır. Belki de bu nedenle Michal Czaykowski ya da Mehmet Sadık Paşa 1886 yılında intihar ederek hayatına son vermiştir.
Bugün onun 1850 yılında yaptırdığı Cihangir’deki konak dizi filmlere mekan oluyor. Eğer alıcı bulunamazsa ve konak film seti olmaya devam ederse, belki bir gün Mehmed Sadık Paşanın hayatını konu alan bir film yapılır ve konak bir kez daha o eski günlerini yaşar.