istanbullite.com

NOSTALGIC WRITINGS BY AN ISTANBULITE © Since 2002

HOME ↓

ABOUT US/BIZ KIMIZ ?

ISTANBUL&TURKEY TRAVEL

TIPS FOR TOURISTS

ISTANBUL TRANSPORTATION

ISTANBUL 360 PANOROMIC

LIVE TURKISH TV AND MEDIA

NEWS FROM COLUMBUS,OHIO

NOSTALJIK TAACO.org

LINKS

CONTACT US/İLETIŞİM

ISTANBUL SUR-ICI ↓

YEDI KULE ZINDANLARI

KAYBOLAN KIR TEPEBAG

SEHZADEBASI DIREKLERARASI

LALELI BABA

MIHRIMAH CAMILERI

CEVIZAGACI- GOTLAR SUTUNU

TEKFUR SARAYI

ISTANBULUN ALTI 1,2

ISTANBULUN ALTI 3,4

HALICTE BIR VAPUR GEZISI

SUMBUL EFENDI

MILION TASI

BALIK UZERINE LAKIRDI

BOSTANCIDAKI BEYAZ KOSK

GOKSU DERESI

SAHIL YOLUNDA SABAH

BIR TEPE, BIR KALE

CARPISAN KAYALAR

KANDILLIDE BIR GECE

ISTANBULLU OLMAK

KOCAMUSTAFAPASADAKI KOSK

AHMET SARACBASI EFENDI

SHOW ME BIG MONEY

ISTANBUL DERETEPE

HARBIYE NEZARETI

BEYAZIT KULESI

ARCADIUS'UN SUTUNU

6 MERMER 23 TILSIMLI TAS

SULEYMANIYEDE BIR GEZI

PARGALI SARAYI VE MEZARI

ULUBATLI VE MIHRIMAHCAMII

TOPKAPI ANIT MEZARLARI

HALICTE BIR SEMT: FENER

YILDIZ KORUSU

HUNKAR'A GIDELIM

ABBAS AGA PARKI

HAYDARPASA KIRIM MEZARL.

HAYDARPASANIN ÖYKÜSÜ

DOGANCILAR PARKI

OSMANLI EFSANELERI

USKUDARLI GUZEL BALIKCI

BIZANS VE KURULUS MITLERI

YAHYA EFENDI DERGAHI

ISTANBUL SEYYAHI

AT MEYDANI

KADIRGA'DA SOKAKLAR

KIRIK MINARE

EVLIYA CELEBI RUYASI

SEPETCILER KASRI

GALATADA GEZINTILER

KARAKOYDE YIKILAN CAMI

BIR SAMATYA GEZISI

FLORYA DENIZ KOSKU

SULTAN SELIM CAMII

5.TEPEDEN HALICE

PERA PALASIN GIZEMLERI

PERA PASTANELERI

MACKA SIRTLARI

MARMARAY VE TAKSIM

BEZMI ALEM VALIDE SULTAN

MECIDIYEKOY LIKOR FABRIK

ABDULHAMITIN YILDIZ CAMII

IHLAMUR KASIRLARI

KUCUKYALI VE SATYROS

KUZGUNCUK

KAVAK SARAYI VE SELIMIYE

SANCAKLAR CAMII

ISTANBUL EVVEL ZAMAN

EKATERINA AYAZMASI

YAVUZ ERSINAN CAMII

KUS KONMAZ CAMII

BAHARIYE ADALARI GEZISI

RIVA:BIR DERE,BIR KALE

TARIHI YARIMADA VE SURLAR

GALATA SURLARININ IZLERI

ADALET KULESI

SARAYBURNU'NDA GEZINTILER

GALATA SURLARI IZLERI 2

YILDIZ SARAYLARI

ISTANBUL PARKLARI

SAIRLER SOFASI

AKSAMCILAR VE MEYHANELER

1960 DA ISTANBUL TIPLERI

UC ESKI ISTANBULITE

BIRKAC ESKI SAMATYALI

OZLENEN ESKI ISTANBULMU?

LULU'YU ARAYIS

ISTANBUL KIYI KÖŞE

THUTMOSIS DIKILITASI

AYDOS KALESI

D.BAHCE SARAY TIYATROSU

BUYUKDEREDEN BRINDISIYE

AYASTEFANOS RUS ANITI

RAMAZANDA ESKI ISTANBUL

ESKI GALATA KOPRUSU

HIKAYELI RESIMLER

TARIHTEN KAPAKLAR

CHICAGO DA II. ABDULHAMIT

HEYBELIADA DENIZ LISESI

INONU DENIZ LISESINDE1934

INONU HARPOKULUNDA ,1942

ANLATILMAYAN ISMET INONU

VEKILLER VE RESMIGECITLER

BU ANZACLAR NEREDE?

ISTANBUL ARKEOLOJI MUZESI

HARBIYE ASKERI MUZESI

CANAKKALE, TRUVA

BOSTANCIDA BIR NIŞAN

GOLCUK VE YAVUZ-HAVUZ

JAPONLARIN 1934 ZIYARETI

GAZOZ KAPAKLARI

HALIL EFE VE CAKIR GUSSUN

1942 DE EN UZUN YOLCULUK

BIZANSLI VE BEYAZITLI

KADIKOY, ISKELEDE SABAH

ARMONIKA CALAN KIZ

1975 DE BIR ASK HIKAYESI

METEOR CUKURU

MINIBUS SOFORU ZEYNEL

ANTIPHELLUS BALIKCISI

BIR EGE DILBERI

BIR RUYA

ASOSDA BIR GUN

BEN SERVISCIYIM ABI

VATMAN ALI BEY

TWILIGHT ZONE

ADAM

BIR KARANFILLI ADAM

BAHARIYEDE SINEMALAR

KINDER HEIM

GENC OSMAN MONOLOGU

BIR COCUKLUK ANISI

DENIZ YILDIZININ OYKUSU

CESITLI KAPAKLAR

KOS ADASI ANILARI

KARS'DAKI DEDEMI ARIYORUM

KARAGOZ HACIVAT MUZESI

JOEPA BIR AMERIKAN IKONU

BIT PAZARINA NUR YAGDI

MUZE EV

MUZIK VE BEN

ANNEMIN SANDIGINDAN

PARIS GOZLENIMLERI

YESIL KAPI

MAHMEDET HOCA

SOLUK MAVI NOKTA

OSMANLI TOKATI VE HIGH 5

HIZIR ILYAS

29 TESRIN

GAZOZ KAPAGI (ORIJINAL)

COLA TURCA

HARICTEN GAZEL

BJK ŞEREF STADI

BIR SAMPIYONLUGUN ANALIZI

VODAFONE ARENA OPENING

OSMANLI YUZUCULERI

SEREF-HAKKI-SEBA

CHAMPION BESIKTAS

BESIKTAS STADIUM & FANS

A VISIT TO INONU, 2011

WITH BJK PLAYERS OF 2011

BJK NEVZATDEMIR FACILITY

BESIKTAS'S USA TOURS

SAMPIYONLUKLAR MIMARI

Q7,GUTI&IVERSON

KAYA VE NAZMI KAPTANLAR

DR. VEDII TOSUNCUK

BJK VE CIRAGAN SARAYI

1964 ALI SAMI YEN ACILISI

ELLI YIL SONRA PRATER'DE

PANTER KALECI

SANTRASI YAPILMAYAN GOL

ESKI BIR MILLI MAC

KARANFILLI ADAM

BIR YASAM TARZI

TEMİZ FUTBOL

BERLIN PANTERI

SARI LACIVERT

INSIDE FENER STADIUM

YUSUF ILE SANLI

PASKAL VE BJK FORMASI

KUCUK AHMET

KONAK KADIN FUTBOL TAKIMI

DEMIROREN'E ACIK MEKTUP

GUVEN ONUT

BABA BOSQUE

HELE HELE SERGEN KAPTAN

TAKSM KIŞLASI CIRCA 1925

GELINCİK TARLALARI

CAPS IN ENGLISH ↓

LATE NOVEMBER

A DAY IN BODRUM

3 DAYS IN CAPPADOCIA

14 DAYS IN TURKIYE

2014 BERLIN LETTERS

1937 BERLIN LETTERS

OUR OLYMPIAN IN OUR HEART

ZULAL THE BACKSTROKER

LORI MY ASSISTANT

MY TRIP ON THE MEGABUS

LYCIAN CITIES OF TURKEY

ATATURK-ROOSEVELT LETTERS

SULTAN SULEIMAN

TRANSFORMING OF SS SOLACE

TURKEY&THANKSGIVING

EINSTEIN'S PLEA TO TURKEY

TURKISH HELP TO IRISH

PRESIDENT OBAMA'S TRIP

USA MILITARY IN TURKEY

FLAG RAISING CEREMONY

RENAISSANCE MAN

"NOAH'S ARK" OR IS IT ?

STORY OF SANTA CLAUS

STORY TELLER OF ANATOLIA

TURKISH COFFEE

DOWN CAFE

ECEVIT IN NEWYORK 2002

SUKI, OUR CAT

HERR WAMLEK

ISTANBUL STORIES

CRIMEAN MEMORIAL CHURCH

SHOPPING IN GRAND BAZAAR

GIRL PLAYING HARMONICA

NURPERI

RAIMONDO D'ARONCO

HAMAM(OLD TURKISH BATH)

IN SEARCH OF LULU

ZEYREK MOSQUE& MONASTERY

COLUMN OF THE MARCIANUS

TRUE CROSS IN ISTANBUL ?

ISTANBUL MYTHS IN ENGLISH

LEGEND OF LEANDER'S TOWER

77 NAMES OF ISTANBUL

7HILLS 700MOSQUES ISTANB.

7 Churches of Anatolia

PANAROMIC TOURS/SANAL TUR

ATATURK

ATATURK ALBUMU

A VISIT TO ANITKABIR 2015

1953 DE ANIT KABIR

ATATURK'E MECLISTE KOMPLO

ATATURK'UN BINMEDIGI UCAK

ATATURK TBMM KONUSMASI

ATATURKUN EVI VE MEKTEBI

10 KASIM 1938

ATATURK'U ANLAMAK

STATUE OF ATATUTURK IN DC

SARAYBURNU ATA HEYKELI

ATATURK'UN KOLIBASI

ATATURK VE CINAR AGACI

ATATURK VE DIN

ATATURK'UN AKARETLER EVI

ATATURK MUZE KOSKU

CARTE POSTALE NOSTALGIA

KARTPOSTAL TURKIYE32-1944

MY MOTHERS ISTANBUL YEARS

MY FATHER'S BERLIN 1937

GERMAN WEHRMACHT 1937

POSTCARDS USA 1944

CARTOLINA POSTALE ITALIA

C.POSTALE EUROPA 1937-946

POST-CARD EGYPT 1942

POSTCARD, MIDDLE EAST

PETERHOF, ST.PETERSBURG

1CE UPON A TIME ISTANBUL

DIYARBAKIR 1955

SOUTH EASTERN TURKEY 1955

ANKARA&ISTANBUL 1956

PARIS 1956

JUKE BOX NOSTALGIA

1957-1960 POP

1960-1970 POP

1970-1980 POP

1980-1990 POP

FATHER OF ANADOLU POP

TURKISH MUSIC PORTAL

RUHI SU

SECULAR BYZANTINE MUSIC

MUNIR NURETTIN SELCUK

ZEKI MUREN

NESET ERTAS USTA

VARDAR OVASI

PLAY FOR THE NATURE

TENCERE

ISTANBUL PHOTOS

ISTANBUL FOUR SEASONS

PANAROMIC BOSPORUS

BYZANCE SCEENS A HELBERT

ISTANBUL VIDEOS

GOZTEPE PARKI

ADALAR/PRINCE ISLANDS

ISTANBUL PICTURES

BEYOGLU PICS

ISTANBUL GATES&DOORS

ISTANBUL TOP TEN MUST SEE

ISTANBUL FERRY LANDINGS

ISTANBUL BAZAARS

ARA GULER'S ISTANBUL

CARSI THE MARKET

BOSPHORUS, ISTANBUL

A GOLDENHORN FERRY TRIP

TURKIYE PHOTOS

ARA GULER'S APHRODISIAS

BEYPAZARI HOUSES

YEDI GÖLLER

ANKARA'da GEZINTILER

AYVALIK- CUNDA

KONYA

BURSA

BURSA KULLIYE VE TURBELER

BODRUM

CAPPADOCIA

KAS,KALKAN,DEMRE

ALANYA

DALYAN VIDEO

DALYAN, GOCEK, FETHIYE

ANKARA

TWIN BEAUTIES/IKIZGUZELLE

PHOTOS USA & WORLD

DUSSELDORF 1956

WALKING THE TRAIL

LAS VEGAS

LAKE MEAD,NEVADA

PHILADELPHIA

PARIS

BOSTON

CHICAGO LAKE FRONT

CHICAGO

INDIANAPOLIS

SAREJEVO

ITALIA

ATATURK'S BIRTHPLACEHOUSE

KAVALA, GREECE

LONDON 1967

A GLIMPSE OF IRAN

INDIA/NEPAL

CARIBBEAN ISLANDS

DARFUR/SUDAN

SANFRANSISCO AND MONTERY

SAN ANTONIO, TEXAS

San Diego

NEW ORLEANS

NEW YORK

PENNSTATE

PRESIDENTS & KINGS TOMBS

FLAG RAISING IN COLUMBUS

FAMILY BLOG

ESRA'S WEDDING ALBUMS

BRIDE'S DAD'S SPEECH

ESRA'S BRIDAL SHOWERS

ESRA'S BABY SHOWER

ESRA PINAR FILES

OZMERAL PATERNAL F.TREE

OZMERAL MATERNAL F. TREE

DURUPINAR PATERNAL F.TREE

DURUPINAR MATERNAL F.TREE

LAMIA&HAMZA VIDEO 1999

BABY MADISON FABLE

BABY TAYLOR FABLE

TAYLOR BABY&TODDLER YEARS

WEILS' WEDDING AND HOUSE

ASLI'S SHOWERS 2008-2009

FAMILY HOLIDAY PICTURES

ANNEM

MY MOTHER LAMIA

ANNEMIZ LAMIA

LAMIA HAMINNE AND TAYLOR

DOGUM GUNU,ANNELER GUNU

HALAM LAMIA

"EVIM/HOME"

NOSTALJI TRENI

LIFE OF MY FATHER

REUNITED/ONLAR KAVUSTULAR

SON CINAR BULENTSARACOGLU

I-FOOD

ISTANBULLITE'S FOOD

STREET FOOD

NOSTALGIC SICILY'S PIZZA

GOLDEN CORRAL COLUMBUS

CAFE ISTANBUL

ANNE'S COOK BOOK

I-BLOG

WINTER IN ISTANBUL

POSITIVE THOUGHT OFTHEDAY

Translate
Bookmark and Share
RİVA: BİR DERE, BİR KALE
RİVA: BİR DERE, BİR KALE
 
Avrupa Kyneasi, Rumeli Feneri
Zeus Hieronu/ Yoros Karesi, Anadolu Feneri
 

ÇARPIŞAN KAYALAR VE HİERON TEPESİ


“Son yıllara kadar İstanbul’un en güzel, en bakir, en el değmemiş ,medeniyetten en uzak kalmış  yeri neresidir?” diye sorarsanız, size hiç düşünmeden, Boğazın ağzıdır derdim; Boğaziçinin Karadeniz’e açılan ağzı.Hani şimdi Üçüncü Boğaz köprüsü inşaatının yapıldığı, her iki kıtada ki  yemyeşil tepelerin yerini yakında  otobanların, viyadüklerin alacağı bölge.  Bir tarafta Anadolu Feneri , diğer tarafta Rumeli Feneri tepelerinden aşağıya Karadenizin lacivert sularına bakmak kadar güzel bir şey yoktur dünyada .


Bundan on yıl önce Anadolu Fenerindeki  Cenevizlerden kalma Yoros kalesine  ilk çıktığımda buradaki  tepeyi devler ülkesine benzetmiştim.Kalenin girişindeki  Kuzey bölüm Karadeniz’in uçsuz bucaksız lacivert sularına bakıyordu. Aşağımız kayalık ve oldukça sarptı.Batıda Rumeli Feneri yeşil  bir tepenin arkasına gizlenmiş, güneyde ise Boğazın suları çarşaf gibi düz ve engindi. Her iki kıta da uygarlıktan tek bir eser bile  görünmüyordu. Tepenin üstünde kendinizi antik çağlarda bir devler ülkesinde tanrı Zeus gibi hissediyordunuz.


Yunan mitolojisinde altın postu aramaya çıkan argonotların Reisi İason (Jayson) dönüş yolunda burada ki  tepede konaklamış ve on iki tanrıya şükran için bir sunak inşa ettirmişti. Kimdi bu on iki tanrı? : Zeus , Hera, Poseidon, Demeter, Hermes, Ephaistos, Apollo, Artemis, Hestia ,Ares, Aphrodite ve Athena. Bir başka  söylentiye göre de  eskiden burada rüzgar tanrısı Poseidon adına yapılmış bir sunak varmış. Kimilerine göre de, Zeus’un, herkesin atası  olması nedeniyle bu tapınağın ona atfen yapıldığı ve adının Hieron, yani kutsal yer anlamına geldiği imiş. Phriksos, Argonotların efsanesi ne göre altın postu, koç’un sırtında uçarak Karadeniz sahillerine kaçırırken burayı kurmuş. Belki de denizlere uygun gelen ve Karadeniz rüzgarlarını kesen Ourios rüzgarı buraya isim babası olmuş

.

2002 yılının bir sonbahar günü Rumeli Kavağının tepelerine de ilk defa  çıkmıştım. Niyetim aynı efsanedeki ünlü Symplegades ya da Kynea kayalarını aramaktı. Bunun öyküsü de kısaca şöyleydi :


Altın Postu arayan Argonotlar Çanakkale boğazından geçerken burada bilge bir ihtiyar adamın söylediklerinden çok etkilenmişler. Phineus adlı bu ihtiyar, inek geçidi anlamına gelen Bosphorus boğazının Karadeniz ile birleştiği yerde çarpışan kayaların varlığından söz etmiş. Bu kayalar Karadeniz’e açılan gemicilere ve balıkçılara geçit vermezmiş. Uzaktan aralarında geçit var gibi gözüken bu kayaların arasına giren denizciler, denizin hoyratlaştığını, dalgaların azdığını ve kayaların bir anda hareket edip gemileri sıkıştırıp parçaladığını, nesilden nesil’e anlatıp dururlarmış. Bilge ihtiyar, Jason'a bu kayalara çok yaklaşınca, kayaların aralarından bir kumru uçurmasını  ve  eğer kumru bu kayaların arasından geçerse  Argo gemisindeki tayfaların küreklere asılıp bir anda burayı geçmesini salık vermiş. Gene öyküye göre, Jason kayalara yaklaşınca elindeki kuşu salıvermiş ve kuş kayaların arasından geçerken kayalar kapanmaya başlamışlar. Sonunda bu küçük deniz kuşu kuyruğundaki birkaç tüyü çarpışan kayalara bırakarak aralarından süzülmüş. Bunun üzerine Symplegades kayaları bir daha kapanmamak üzere açılmışlar ve Argo adlı gemi elli tayfası ile birlikte Karadeniz'e doğru yol almış.


O gün Rumeli Fenerinin tepelerinden arabayla aşağıdaki balıkçı köyüne inmiş ve mendireğin bitiminde karanın en kuzeyinde Karadenizin başlangıç yerinde deve hörgücüne benzeyen bir birine yapışık iki tane kaya kütlesi görmüştüm. Bir tanesinin tepesinde sanki beyaz bir sütun kalıntısı vardı. Suyun içi de sivri tepeleri görülen daha küçük kayalarla doluydu. Ünlü Kynea kayaları bunlar olmalıydı. On altıncı yüzyıl başında Boğaziçini adım adım gezip yazan seyyah yazar Petrus Gyllius* bu kayalardan Avrupa  Kynea’sı diye bahseder.

 
Asya Kyneasi, Riva Nehri, Elmas Burnu
Zihni Zeren Riva Kalesi onunde

RHEBAS (RİVA )NEHRİ VE ASYA KYNEASI (SOĞAN ADASI)



Petrus Gyllius Çarpışan Kayalar da  denilen  Kynea kayaları ile ilgii bilgileri Bizanslı tarihçi Dionsios’un Anaplous adlı kitabından almış. Dionsius’un anlattığına göre biri Avrupa, diğeri Asya tarafında iki tane Kyneai adası  ya da kaya kütlesi varmış. Gyllius Avrupa yakasından bakınca Asya Kyneası’nın görünmediğini , daha doğrusu bu kayanın sanki kıyıyla bitişik olduğunu anlatır.** Asya Kyneasını yakından görmek için  karşı yakaya kayıkla geçmeye çalışan seyyah, çıkan fırtınada güç bela kapağı Anadolu kavağındaki Zeus Hieronu’na atar. Bunun üzerine yola karadan, korulukların içinden gitmeye karar verir. Gyllius’un niyeti yalnız Asya Kynea’sını bulmak değil aynı zamanda Dionsios’un “dünyada ondan güzel akan su yoktur” dediği Rhebas (Riva) nehrini de aramaktır. Yürüye yürüye nehre ulaşan yazar bu güzel akarsu ile boğaz arasında Krammyon adlı soğana benzeyen adayı görür.Gene yazarın söylediğine göre Rhebas nehrinin ötesinde  Yunanlı köylülerin Atraparion dediği kayalık ikinci bir ada vardır.Gyllius tepelerden bu kayaları izlerken  Rhebas (Riva) nehirinde kalyonları ile gelmekte olan padişahın bostancılarını görür. Bostancılar, muhtemelen kaynağı 70 km ötede  Gebze civarında Ömerli’de olan  olan akarsunun, iki tarafındaki   Hünkarın sebze  bahçelerinde çalışmaktan geri dönmektedirler. Gyllius Riva nehrinin durgun sularında kürek çekmekten başka denizcilik deneyimi olmayan bu tarım işçilerini para vererek Karadeniz’e açılıp Krammyon adlı  soğana benzeyen adaya gitmeye ikna eder. Ama gel gör ki gene bir fırtına çıkar ve dalgalar diğer adı ile Kolone denilen bu adanın tepesine kadar vurmaya başlar. Ada ile kara arasındaki küçük kayalar ve kumluk şeritten olaşan bağlantı tamamen suyla kapanmış, Rhebas nehrinin kumsalı sular altında kalmıştır.Kalyonun yirmi kadar mürettebatının bir bölümü küreklerini kaybetmiş, bir ağızdan acıklı bir sesle”Allah Allah” diye inlemektedirler. Kıyıya güç bela ulaştıklarında padişahın hizmetkarları Gyllius’a ateş püskürmektedirler. Canın alınmasından korkan Gyllius cebindeki tüm parayı onlara verir, buradaki Yunan köyünden yoğurt alsınlar diye. Zira bu yörede yoğurttan başka onları sakinleştirecek başka bir şey bulunmaz. Geceyi sahilde sırılsıklam üşüyerek geçiren seyyah yazar ertesi sabah yürüyerek Zeus Hieronu’na, oradan da İstanbul’a geri döner.

Gyllius kitabının çeşitli yerlerinde Jayson’un Argo adlı gemisinin eski demir çapasını  buradaki burunda bıraktığını ve burada taştan yeni bir çapa aldığını yazar. Zaten Bizanslı  Dionysius’a göre de buraya o nedenle Ankyrorion* adı verilmiştir. Gene aynı tarihçi buradaki kaleyi Bizans öncesine dayandırır. Kimine göre Cenevizliler tarafından boğazı gözetleme amacıyla yapılmış bu kale, bazı düşünürlere göre de Osmanlılar zamanından kalmadır.S. Eyice*** Revan kalesi denilen bu kalenin kesme taştan duvarları,yuvarlak kemerleri ve geniş mahzenleri nedeniyle  tipik bir Osmanlı kalesi olduğunu savunur

 
Atraparion Kayaligi, Ikici Asya Kyneasi, Elmas Burnu- Riva
Poyrazkoyde 3. Kopru Ayagi
 

ARGONATLARIN İZİNDE YAPACAĞIM GEZİNTİLER


Boğazın iki yakasındaki Fenerler: Rumeli Fenerinde’ki Balıkçı Köyü ve Avrupa Kynea’sı, Anadolu Fenerindeki Yoros Kalesi ve Zeus Hieronu, daha önce gezip gördüğüm ve yazdığım yerler. Ama Asya Kyneasını ve Riva Nehrini henüz gezip görmedim. Buraları asırlarca özgünlüğünü korumuş, çirkin yapılaşmaların olmadığı yerler. Bölgenin hem Boğazın en uç noktasında olması hemde tarih boyunca stratejik konumundan dolayı askeri bölge sayılması kalabalıkları ve beton binaları buradan uzak tutmuş. Bu belde, burada doğanın güzelliği yanında arazinin  tenhalığı dolayısıyla Yeşilçam devrinin filmlerin den günümüzün dizilerine kadar birçok  prodüktör ve senaristin tercihi olmuş. Riva kalesinde silahlı mafya çatışmaları, kayalıklardan aşağıya uçan otomobiller, gelinlikle intihar edenler ve sonra denizin üstünde bir tepede patika yoldan inilen o taş bina. Aşkı Memnu’da Behlül ile Bihterin, O Hayat Benim de  Mehmet Emir ile Hasret’in  kaçamak aşk yuvası hep bu civarda değilmiydi ?


Sonra  görmediğim o Riva nehri var, Dionsios’un,dünya da ondan daha güzel akan bir su yoktur, dediği çay. Buraları uzun zamandır hep  görmek, keşif etmek ve yazmak istediğim yerler.


Geçenlerde İstanbullu sevgili  dostlarım Zeren çifti önce Riva bölgesine gidip balık yemişler ve bana buradan  birkaç fotoğraf yollamışlar. Ertesi gün de aynı programı Anadolu kavağından bir sonraki koy olan Poyrazköy’de yapmışlar. Poyrazköy Üçüncü Boğaz köprüsünün Anadolu ayağının yapıldığı yer. Avrupa ayağı da karşıda Garipçe’de. O yukarıda söz konusu ettiğimiz antik çağlardan beri süre gelen  doğa güzelliği, tenhalık artık  hızla kayboluyor. Bir tarafta yok edilen ormanların içine açılan yollar, otobanlar, köprüler, rezidanslar, diğer tarafta o dünyanın en güzel akarsuyuna fabrikalardan akan atık sular.


Bakalım inşallah bu  sonbahar mevsiminde İstanbul’a gittiğim de gezeceğim yerlerden biri de İason’un çapasını aldığı, Dionsios’un hayran kaldığı akarsunun Karadeniz’e kavuştuğu, Asya Kyenasını olduğu yerleri gezmek olacak. Sonra da hem gezi anılarımı yazacağım hem de çektiğim resimleri yayımlayacağım.



Cem Özmeral

25 Mayıs, 2015

  Dublin, Ohio

 
 
RİVA GEZİSİ 17 EKIM 2015

Riva gezimizi sonunda Ekim ayında bir Cumartesi günü gerçekleştirdik. Sevgili Zeren dostlarım beni aldılar ve hep beraber Kızıltoprak taki evlerinden arabaları ile yola çıktık. İstanbul’un çevre yolları o kadar değişmiş ki bana nereden gittiğimizi sormayın. Bütün bildiğim Boğazın tepelerine doğru Beykoz istikametine doğru yol aldığımız. Zihni yolda üç  engel olduğunu buradaki trafik cenderelerini atlattıktan sonra yolumuzun iyice kolaylaşacağın söylüyor. Nitekim bir saat kadar sonra Beykoz konaklarının yanından önce tırmanıp sonra ara yollardan aşağıya doğru inmeye başladık. Riva’ya girerken önce Türkiye Futbol Federasyonunun yeni yapılan tesislerinin yanından  geçtik sonra  biraz ileride de tepe üzerindeki Riva kalesi göründü.


Riva küçük şirin bir balıkçı kasabası görünümünde. Tek minareli camii, nehrin üzerindeki küçük köprüsü, köprünün kara tarafında ki balıkçı tekneleri ile karşı yakadaki Rumeli Fenerinin bir benzeri. Arabayı sokağa park ettikten sonra tepeye doğru tırmanarak kaleye çıktık. Kaleye bir avlu kapısından giriliyor. Duvarlarının çoğu gitmiş, azı kalmış.Bu avludan gene eski bir kapı kalıntısından üç basamak çıkarak  düzlük  bir alana çıkıyorsunuz . Burada manzara gerçekten çok güzel. Aşağınız da Riva plajı sarı kumları ile boydan boya uzanıyor, önünüzde Karadenizin dalgaları, sol tarafta koyu yeşil tepelerin arkasında üçüncü köprünün ayaklarının üst bölümleri gözüküyor. Üzerinde yürüdüğümüz alan kalenin mahzenlerinin üst kısmı olmalı, yerde yer yer ince uzun, bir ayağın sığabileceği boyda hava delikleri var. Dikkat etmezseniz kolayca ayağınız içeri girip kırılabilir. Biz oradayken gelinle bir damat geliyor kaleye . Nedimeler sivil kıyafette gelinin eteğini taşıyor, yanlarında elinde  fotoğraf makinesi genç bir adam. Gelinin duvağında mor ve beyaz güller,  tepeye düğün resimleri  çektirmeye yürüyorlar.


Kaleyi gezdikten sonra arkadaşlarım  Riva deresinin ağzındaki iki balıkçı restoranını kontrol etmeye gittiler Ben de fotoğraf çekmek için  biraz ilerideki  Riva köprüsü üzerine çıktım. Burası da biraz Küçüksu’ya benziyor. Tek farkı köprünün iç kısmında lüks teknelerin bağlı olduğu yalılar yerine eski balıkçı kayıkları ve  takalarının ve tahta iskelelerin olması. İlerde sağda da TFF Riva tesisleri var. Derenin denize döküldüğü bölüm ise Küçüksuda’ki gibi teknelerin bağlandığı bir yer değil.Dere ağzı üzerinde yabani kazların uçtuğu sazlık bir alan, sağ tarafta da doğa ile uyumlu iki balıkçı restoranı var. Restoranlardan birinin dış  kısmı bir tekne görünümde. Bir müddet köprünün üzerinde fotoğraf çektim, balıkçı teknelerini, kayıkların  üzerlerindeki balık ağlarını, üzerimizde paraşüt gibi kanatlarla uçan bir genci ve köprüden geçerek giden gelin arabasını. Sonra aşağıya balıkçı restoranlarına doğru yürüdüm.


Zeren dostlarım Kalyon restoranı seçmişler ve mezeleri seçmek için beni bekliyorlardı.Neler yoktu’ki mezelerde: şakşukalar, kabakçiçeği dolmaları, paçanga börekleri , mevsim salataları ve daha niceleri Sonra ızgara da lüfer geldi bir de küçük Tekirdağ. Bir taraftan nehri seyrettik: suda  yüzen yeşil başlı ördekleri, uçan kazları, suya dalıp ağızlarında balıkla çıkan karabatakları, ufak teknesiyle  balığa çıkan yaşlı bir balıkçıyı. Bir yandan da  Amerika’yı konuştuk, kızlarımızı, ailelerimizi . Keşke bugün hep beraber olsaydık burada  dedik, Columbus’da ki gibi.


Güzel bir gündü dostlarla o akşamüstü  Riva ‘da. Sonra kıyı kıyı  Boğaz yolundan geriye döndük, trafiğe girerek. Üsküdar’a varmamız iki saat de olsa gene de güzeldi İstanbul.


Cem Özmeral

12 Kasım, 2015

Dublin, Ohio






Image: 
RIVA'DA DOSTLARLA BALIK ZEVKI
RİVA'DA DOSTLARLA BALIK KEYFI
 
Image: 
 
BACK TO TOP/EN BASA
NEXT/BIR SONRAKI
BACK HOME/ANA SAYFA

                                                                                               

                                                                                                       Page copy protected against web site content infringement by Copyscape                            
                                                                                              ©2016.All rights reserved        

Website powered by Network Solutions®