KAMONDO AİLESİ VE MERDİVENLERİN ÖYKÜSÜ
Kamondo merdivenlerinin hikayesi ve ona adını veren ailenin öyküsünü anlatmadan önce internette bazı yazılarda gördüğümüz iki konuya açıklık getirelim. Bu yazılarda Abraham Kamondo adlı kişinin bu merdivenleri o dönem Avusturya Lisesinde okuyan torunlarının eve gelirken yolu uzattıkları ve fazla yoruldukları için yaptırdığı bilgisi veriliyor. Oysa Kamondo merdivenlerinin çoğu kaynakta 1850 li yıllarda yapıldığı söyleniyor*. Avusturya Lisesinin kuruluş tarihi 1882 olduğuna göre bu bilgi yanlış. Zaten merdivenleri yaptıran Abraham Kamondo 1873 de kısa süre önce taşındığı Paris’te vefat etmiş ve vasiyeti üzerine İstanbula getirilerek Hasköy deki anıt mezara yatırılmış.
Avusturya Lisesi Kamondo merdivenlerinin üst kısmında, bugün Banker sokak denen Kartçınar sokağı başlangıcında. Şimdiki adıyla Galata Residence Hotel, önceki adı ile Felek Han Kamondo Ailesi’nin Galata’da sahip olduğu rezidansların ilkiydi Önceleri ahşap bir yapı olan bina 1881 yılında Aşkenaz Sinagogu’nun da mimarı olan Gabriel Tedeschi tarafından Komandoların yeni evi olarak inşa edildi. Ama buraya ahşap yapının yerine yeni bina bina yapılmadan önce, Bankalar Caddesi ve Banker Sokağı’nı birleştiren Kamondo Merdivenleri, 1850’li yıllarda Kamondo ailesinin Bankalar Caddesi’ndeki işyerlerine kolay ulaşımını sağlamak için yaptırılmış. O zamanlarda kolaylık için yaptırılan bu merdivenler art-nouveau tarzı ile bir süre sonra Bankalar Caddesi’nin de simgesi haline gelmiş.*
Abraham Kamondo’nun ikinci rezidansı ise daha yukarıda Galata Kulesi yakınlarında Serdar-Ekrem Sokakta. Yani okulun yanına buradan da yokuş aşağı geliniyor ve Kamondo merdivenleri ile kestirmeden Bankalar caddesine çıkılıyor. Yakın tarihimizde birçok ünlü yazara ev sahipliği yapan bu bina bugün Kamondo apartmanları olarak anılıyor.
Bir de gene halk arasında bu merdivenlere “sevgililer merdiveni” dendiği söyleniyor. Oysa buranın ne eskiden, ne de şimdi romantik bir yönü var. Belki son yıllarda moda olan evlilik resimlerini değişik mekanlarda çektirme trendi bu adı çıkarmış olabilir. Belki de kimileri bu iki kola ayrılan helezonik, barok ve art nouveau karışımı merdiven basamaklarının ortada buluşmasını, iki sevgilinin kavuşmasına benzetmiştir. Kimbilir ?
Kamondo ailesinin kökeni 1492 yılında engizisyon mahkemelerinden kaçarak Venediğe yerleşen Sefarad Yahudilerine dayanıyor. Daha sonra İstanbul’a yerleşen ailenin en büyüğü Avusturya uyruklu Haim Kamondo adlı bir tüccar. Haim Komando 1815 yılında iki oğlu İshak ve Abraham ile birlikte İshak Komando ve Şürekası adlı bankayı kuruyor. Önce baba Haim Kamondo ve sonra 1832 yılında oğlu İshak’ın ölümünden sonra işler Abraham Salomon de Kamondo’ya geçiyor.
Abraham Salomon de Kamondo İstanbul’da modern belediyecilik yapısının ve kentsel altyapının çağdaşlaşmasında büyük katkıları olan bir finansör ve bankacı olarak ün yapıyor. Yabancı uyruklulara gayrimenkul verilme yasağının kaldırılmasından sonra İstanbul’un özellikle Beyoğlu ve Haliç bölgelerinde yaptırdığı bina ve hanlarla günümüze dek gelen izler bırakıyor. Padişahın güvenini kazanan Abraham Kamondo Kırım savaşını finanse ediyor. Daha sonra Şirketi Hayriye vapur işletmelerine ve Dersaadet tramvay şirketine ortak olarak finans sağlıyor. Altıncı Daire olarak bilinen Beyoğlu belediyesine büyük katkılar yapıyor. Abraham Kamondo ve ailesi Istanbul mimarisinin modernleşmesinde iz bırakan sayısız yapı inşa ediyorlar. Bunlar arasında yazımıza konu olan Kamondo merdivenleri, Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz saha Komutanlığı, Galata Residence, Sedar-ı Ekrem Sokak’taki Kamondo Han, Meşrutiyet Caddesi’ndeki Büyük Han, Karaköy’deki Saatçi Han, Latif Han, Yakut Han Kuyumcular Han, Lüleci Han ve Gül Han vardır.
Abraham Kamondo laik eğitimde de İstanbul Yahudilerini etkileyecek adımlar atmıştır. O güne kadar Yahudi okullarında yalnız İbranice ve Espanyol dilinde tedrisat veriliyordu. Abraham Salomon Hasköy’de açtığı okulda Fransızca ve Türkçe öğretmeye başlayınca tutucu Sefarad Yahudilerinin büyük tepkisi ile karşılaştı. Bu tepkinin neticesi olarak Francolar olarak anılan laik Yahudiler Sefaradler den ayrılarak İtalyanların himayesine geçtiler.
Abraham Kamondo ve oğulları artık bankalarının dışa açılmaları gereğini görüyorlardı ve 1870 yılında Paris’e yerleştiler. Bankalarının merkezi ise hala İstanbul’daydı. Kamondo ailesinin kültür ve sanata katkıları Paris’de de devam etti. Champs Elysees’ deki Ulusal Tiyatronun kurulması, Louvre müzesine bağışlanan empresyonist tablolar, 18. Yüzyıl sanat eserlerinden oluşan Nissim de Camondo Müzesi bu katkılara örnektir. Abraham Kamondo Paris’de iken İtalyan Birliğine yaptığı katkılar dolayısı ile de “Kont” unvanı ile taltif edildi ve kısa bir süre sonra 1873 yılında Paris’de vefat etti . Cenazesi vasiyeti üzerine İstanbul’a getirilerek Hasköy Yahudi Mezarlığında yaptırılan anıt mezara devlet töreni ile defnedildi.
Abraham Kamondo’nun torunlarından Nissim Fransa’da birçok şirketin sahibiydi ve bu nedenle Fransız vatandaşlığına geçti. I Dünya savaşına pilot olarak katıldı ve bu savaşta hayatını kaybetti. Nissim'in kız kardeşi Beatrice’in sonu ise daha hazin olarak bitti, Tüm aile karı koca, çocukları ile birlikte Auschwitz Nazi kampında öldürüldüler Anne Irene Cohen ise, kocasi Moise Kamondo'dan ayrıldıktan sonra Katolik dinine geçti ve soykırımdan kurtulabildi. Anne Irene 19. yüzyılda Istanbul’un bankacılık ve finans sektörüne öncülük etmiş ve geride birçok yapıtlar bırakan Kamondo soyunun son ferdi olarak yaşadı ve onun ölümüyle de tarihten bir yaprak kapandı. Bugün Hasköy de E-5 yolundan geçerken yolun kenarındaki bir tepede büyük bir mermer yapı göreceksiniz. İşte Kamondo merdivenlerini yaptıran ve bir zamanlar İstanbul'un finans sektörünü elinde tutan Abraham Salomon de Kamondo burada meftun.
Cem Özmeral
25 Eylül, 2020