NUSRETİYE(TOPHANE) SAAT KULESİ/CLOCK TOWER OF NUSRETİYE
Renkli fotoğraflar Selçuk Erarslan
NUSRETIYE MOSQUE AND CLOCK TOWER
NUSRETIYE SAAT KULESI DUVARLARIN ICINE ALINDIKTAN SONRA
Nusretiye ya da diğer adıyla Tophane Saat Kulesi ben dahil çoğu İstanbullu geçinenin bilmediği, görmediği bir saat kulesi. Kim bilir belki çocukken Meclisi Mebusan caddesinde tramvayla Karaköy’den Beşiktaş'a geçerken bu saat kulesini görmüşümdür. Ama 1950 li yıllarda Menderes zamanında yapılan tadilat ve istimlaklar sırasında gemilerin yanaştığı Salıpazarı limanın gümrük kısmını ayırmak için sahilin önüne yüksek duvarlar çekilince saat kulesi İstanbulluların görüş alanından çıkmış. 1913 yılında çıkan bir yangında kule büyük hasar görmüş, yüksek bayrak direği yıkılmış ve yıllarca saat kulesi halatların, hurda motorların, saklandığı bir depo işlevi görmüş. Kulenin dört cephesindeki saatlerden üçü oradan alınmış, belki de çalınmış. İlk zamanlar denizin hemen kenarında olan kule önündeki denizin doldurulması ile öne doğru bel vermiş, on iki derece eğimle adeta Pisa kulesi gibi eğrilmiş ve yana yatmış. Kulenin kaide kısmı bütünüyle toprak altında kalmış. İleriki yıllarda İstanbul Modern Sanat Müzesinin yapımıyla onun bahçesinde kalan kule müze ziyaretçileri dışında İstanbulluların görüş alanı dışında kalmaya devam etmiş.
Nusretiye Saat Kulesi, aynı adla anılan Nusretiye Camii ile birlikte Sultan İkinci Abdülmecit zamanında yapılıyor ve 1848 yılında tamamlanıyor. Neo-Barok tarzındaki yapının mimarı Garabet Amira Balyan. Dört katlı olarak inşa edilen yapıt yukarıya doğru 15 metre yükseklikte daralarak uzanıyor. Birbirine eşit olan dört cephenin en üstünde dört adet Zenith marka saat varmış önceleri ve en tepesinde de en az kulenin boyunda upuzun bir sancak direği. Nusretiye Saat kulesi İstanbul'da yapılan diğer dokuz saat kulesi gibi modernleşmenin, zamana verilen değerin bir simgesi olarak Nusretiye camii'nin avlusunda top arabalarının bulunduğu yerde konumlanmış.
ABDULMECIT TUGRALI DENIZ TARAFINDAN GORUNUM
NUSRETIYE CAMII ILE GORUNUMU
Bir Buçuk yüzyılı aşan bir süre hiç restore yüzü görmeyen ve yetmiş küsür yıldır İstanbullu’nun görüş alanından çıkan Nusretiye Saat Kulesi, Galataport İstanbul yenileme projesi sırasında ilk defa olarak bir restore sürecinden geçirildi. İlk olarak toprak altında kalan kaidesi temizlenerek adeta 140 cm boyunda yeni bir kat ortaya çıkarıldı. Sonra yılların ve iklimin etkisinden kararmış yapı, aylarca özenle temizlendi ve bembeyaz hale getirildi. Deniz tarafına ve caddeye bakan üst kattaki Zenith marka saatler tamir edilerek tekrar yerlerine monte edildi. Deniz tarafındaki kapının üzerinde bulunan Sultan Abdülmecid'in tuğrası hat ustaları tarafından yenilendi ve etrafına yaldız çekildi. Saat kulesinin üzerine eskisi kadar uzun olmayan daha orantılı bir bayrak direği dikildi ve üzerine ay yıldızlı sancağımız çekildi. Son olarak da geceleri görünmesi için kule elektrik ile aydınlatıldı.
Bir zamanlar değişimin ve zamanın bir simgesi olarak yapılan Nusretiye Saat Kulesi bugün yalnız Galataport rıhtımına inen yerli ve yabancı turistlere merhaba demekle kalmıyor, aynı zamanda etrafında yıl boyunca yapılan kültürel, sanatsal ve moda etkinliklerinin yer aldığı mekanın tam ortasında yer alıyor. Hemen yanındaki İstanbul Modern ile çok yakınındaki İstanbul Resim ve Heykel müzesi arasında kentin ilk Müze Meydanı olarak İstanbullulara yeni deneyimler kazanmasına ortak oluyor.
Cem Özmeral
November 1, 2021
Dublın, Ohio
GALATAPORT ISTANBUL ARKADA
ISTANBULUN ILK MUZE MEYDANIN ORTASI
TOPKAPI NUSRETİYE CAMİİ
FOTOĞRAFLAR SELÇUK ERARSLAN
Nusretiye camii Tophane meydanında bulunan Arabacılar Kışlası’nın 1823 yılında Firuzağa yangınında yanmasından sonra Sultan II. Mahmut tarafından yaptırılmıştır. Nusretiye sözcüğü yardım yeri anlamına geldiğinden, camiinin oradaki yangından etkilenenlere yardım amacıyla yapıldığı kanısını vermektedir. Caminin yapıldığı sırada Sultan II: Mahmut yeni bir askeri teşkilat kuruyordu ve nitekim Caminin açılmasıyla birlikte Yeniçeri ocağını kapattı. Nusret kelimesi Allah’ın yardımı anlamına geldiği gibi zafer anlamına da gelir. Bu nedenle bazıları camiinin adının Yeniçeri ocağının kaldırılmasını kutlama anlamına geldiğini söylerler.
İstanbul sınırları dışındaki en büyük camilerden biri olan Nusretiye camii'nin etrafı birçok caminin külliyesinin aksine askeri baraka ve top dökümhanesi ile çevriliydi. Barok üslubunda inşaa edilen caminin mimarı Krikor Balyan dır. Sultan II.Mahmut 1826 yılında camii'nin açılışına deniz den gelmiş, tophane iskelesinde inerek at üstünde camiye varmıştır. Camiye at üzerinde gelirken mahyaların caminin kubbesini kapattığını gören Sultan ferman vermiş, minareler ileriki günlerde ilk şerefenin üstünden yıkılarak yeniden yapılmış ve ikinci şerefeler yükseğe alınmıştır. Nusretiye Camii 1955-58 ve 1980-82 yılları arasında iki defa tamir görmüştür. Caminin külliye sınırları içinde bulunan , namaz vaktini tespit etmek için bir takım aletlerle gözlem yapılan muvakkithane ve bir sebil 1956 yılında, yolu genişletme çabaları sırasında yerlerinden sökülerek caminin yanına taşınmıştır.
Cem Özmeral
November 5, 2021
Dublın, Ohio
ESKİ BOSTANCILI PARİSLİ DOSTUMUZ ARA KEBEPÇIOĞLU'NDAN YAZIYA KATKI
Sevgili Cem. Nusretiye camii İstanbul'un en sevdigim köşelerinden biridir. St Benoit'da okurken öğle teneffüsünde 3 arkadas camiye gider, minarelerden birine çıkardık. Kapisi nedense açik olurdu o minarenin. Seneler sonra 1970'lerin başında Frankfurt'tan tatile gittiğimde ayni kapiyi yine açik bulmus, yine çıkıp resim çekmiştim
TOPHANE 1. MAHMUT ÇEŞMESİ
Photos Selcuk Erarslan
Tophane Çeşmesi Tophane meydanında Kılıç Ali Paşa ve Nusretiye camilerinin arasında yer alır. 1732 yılında Sultan 1. Mahmut tarafından yaptırılmış, İstanbul’un en büyük üç çesmesinden biri ve en yüksek duvarlı çeşmesidir. Mimarı Mehmet Ağa olan tarihi çeşme bizzat Sultan Mahmut tarafından açılmış ve Taksim’den yapılan su dağıtımı, buradan bağlanan su ilk defa olarak bu çeşme ile hayata geçirilmiştir.
Barok üslubunda inşaa edilen çeşme, mimaride doğudan batı üslubuna geçişin ilk temsilcilerindendir. Dört duvarı simetrik olarak aynı olan çeşme saksı içinde bitki ve çiçek motifleri ve bezemelerle süslü olup üzerinde Sultan Mahmut’un tuğrası ve şair Nahifi’nin kitabesi bulunur. Mermer yapının dört cephesinde sivri kemerli birer çeşme ve önlerinde uzun bir yatak vardır. Kemerlerin iki yanında ince uzun birer mihrabiye, diğer yüzeylerde de selvi ağaçları, gül motifleri, vazo içinde çiçekler ve tabak içinde meyva motifleri bulunur.
1837 yılında ilk restorasyonu yapılan çeşmenin üstüne kubbeli bir saçaklı teras çatı ilave edilmiştir. Büyük kubbenin etrafı 12 adet minik kubbe ile çevrilmiştir. İkinci restorasyonu 1956- 57 yıllarında yapılan kentsel dönüşüm tadilatları sırasında İstanbul Sular İdaresi tarafından yapılan Tophane Çeşmesi son olarak 2006 yılında Su tarafından bir kere daha temizlenerek onarılmıştır.
KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ
Kılıç Ali Reis paintıng :Calcografia in Iconografia italiana degli uomini e delle donne celebri: dall'epoca del risorgimento delle scienze e delle arti fino ai nostri giorni, Milano, Antonio Locatelli, 1837. Giuseppe Guzzi - This file was uploaded by Biblioteca comunale di Trento.Kılıç Ali Paşa photo: Kilic-Ali-Pasa-Mosque-James-Robertson-1855-768x687
Collage by Cem Özmeral
Kılıç Ali Paşa Photo: Selçuk Erarslan 11.7.2021
Kılıç Ali Paşa Camii Tophane meydanında iki cami den diğeridir. 1578-1580 yılları arasında Mimar Sinan’ın yaşlılık yıllarında yapılan caminin külliyesinde Topkapı çeşmesi, sebil , hamam, türbe ve medrese bulunmaktadır. Külliyenin bütünü 1587 yılında tamamlanmıştır. Mimar Sinan camiyi büyük kubbesi, yanındaki iki küçük kubbe, kemer ve destek duvarları ile adeta Ayasofya'nın daha küçük bir versiyonu olarak tasarlamış ve inşa etmiştir. Mimar Sinan neden bu camiyi Ayasofya’nın tam benzeri olarak yapmıştır pek bilinmez. Bizim tahminimiz çocukluğunda bir İtalyan denizcisinin oğlu olan Kılıç Ali Paşanın belki de ailesinin ve çocukluğunun hatırına Mimar Sinan dan böyle bir istekte bulunmuştur.
Batılıların “Occhiali” dedikleri Kılıç Ali Paşa İtalya'nın Calabria bölgesinde Giovanni Dionigi Galeni adıyla dünyaya gelmiş, 17 yaşında iken Barboros Hayreddinin Paşa’nın kaptanlarından Ali Ahmet Paşa tarafından esir alınmış ve Preveze savaşında kürek çeken kölelerle savaşa katılmıştır. Daha sonra Turgut Reis’in gemilerinde görev yapmış, Ali adını alarak müslüman olmuştur. İleride birçok savaşa katılan Ali Reis hızla yükselerek önce Cezayir Beylerbeyi görevine tayin edilmiş sonra da Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığına yükselerek kendisine Kılıç Ali lakabı verilmiştir. Ömrünün son yıllarında adına bir camii yaptırmak isteyen Kılıç Ali Paşa’nın bu isteğini kabul eden Sultan Murat, camii bir denizci adina yapılacağı için, denizin üstüne yapılması şartını koşar. Mimar Sinan da Tophane rıhtımına, taş ve molozlardan kıyıya bitişik suni bir ada inşaa eder. Doldurulan denizin üzerine yapılan bu ada su üzerine yapılan ilk camidir.
2011- 2015 yılları arasında restorasyondan geçen tek minareli Kılıç Ali Paşa Camii giriş kapısı, pencere üstleri ve mihrabın üzerindeki, Karahisar ekolünün son temsilcisi Demircikulu Yusuf Efendi’ye ait hatlar ve mihrap İznik çinileri ile dikkati çeker. Kılıç Ali Paşa bugün caminin kıble tarafında denize yakın kısmında yapılan türbesinde yatmaktadır.
Cem Özmeral
8 Kasım, 2021
Dublin, Ohio
TOPHANE-İ AMİRE
THE OTTOMAN CANNON BALL PLANT CONVERTED TO AN ART AND CULTURE CENTER
Photos Selcuk Erarslan
President Obama talking to Turkish students in Tophane-i Amire during a town hall meeting in 2009.
Photos courtesy of CNN Turk.
Tophane -i Amire was constructed during the reign of Sultan Mehmet the Conqueror in the middle of 15th century. The plant was built to cast cannon balls for the Ottoman army and navy on the site where once two old Byzantine churches stood. In 1850 Tophane-i Amire was the center of the weapon industry and arsenal until it was started to be used as an educational facility in the 1900s. In 1958, during the urban renewal project in the Tophane region the comlex was converted to a military museum. In 1992 it changed hands again and was transferred to the Mimar Sinan University.
Today, Mimar Sinan University School of Fine Arts is using the buildings of Tophane-i Amire for local and international art exhibits and for various cultural activities. When President Obama visited Turkey in 2009 he chose Tophane-i Amire as the platform for a town hall meeting with students. The exhibition halls consist of three buildings: Beş Kube (Five Doms), Tek Kubbe (Single Dome) and Sarnıçlar (Cisterns)
Cem ozmeral
November 10, 2021
Columbus, Ohio
GALATAPORT ISTANBUL KRUVAZIYER TERMINALİ (CRUISE LINER PASSENGER TERMINAL)
Galata sahilinin Salıpazarı bölgesinde bulunan sahil şeridinde yabancı ve yerli yolcu gemilerini yanaştığı rıhtım, buradaki gümrük bölgesinden dolayı yaklaşık olarak 200 yıldır yolcu olmayan kişilere kapalı idi. Yeni devreye sokulan Galataport İstanbul düzenlemesi ile bu bölgeye adeta denizle iç içe yeni bir mahalle ve halka açık 1,5 km lik bir yürüyüş şeridi yapıldı. Bölgenin tarihi dokusuna uygun olarak tasarlanan bu bölge ziyaretçilerinin görsel, spor, yeme içme, alışveriş, alternatif ulaşım, araba park etme, sanatsal etkinlikler gibi birçok gereksinimlerine cevap veriyor.
Galataport İstanbul da 250 ye yakın alışveriş mağazası ve yeme içme yeri ve yerin altında 2500 araçlık bir park yeri bulunuyor. Bütün bunlar yapılırken tarihi bazı binalar da korunmaya çalışılmış. Arduvaz çatıları ve cepheleri ile ünlü Paket Postanesi Galataportun en önemli simgesi konumunda. Tarihi binanın ön ve yan cepheleri korunurken iç kısmı tamamen yıkılıp yeniden düzenlenmiş. Tarihi Merkez Han, Çinili Köşk ve Karaköy Yolcu Salonu da restore edildikten sonra dünya da yalnızca 10 şubesi bulunan Peninsula Otel zincirinin belki de en güzel lokasyonu olarak hizmet görecek. Bu üç tarihi binaya ilave olarak yapılan, 15 saniye de açılan giyotin tipi cepheli 250 kişilik bir balo salonu da gene bir ilk. Galataport aynı zamanda kentin ilk müze meydanı. Tophane çeşmesini merkez alan meydan, içinde Sultan Abdülmecit'in yaptırdığı Saat Kulesi, İstanbul Modern ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesinde barındırıyor.
DÜNYADA BİR iLK
Galataport daki Kruvaziyer Terminali ( Cruise Ship Passenger Terminal) dünyada yer altında özel kapak sistemi ile uygulanan ilk terminal. Gemiler olmadığı zaman insanlar sahil şeridinde kıyıda yürüyerek hem temiz hava alıyorlar hem de boğazın o eşsiz manzarasını seyrediyorlar. Yolcu ve kruz gemileri kıyıya yanaşınca yerde üzerinde daireler olan platform doksan derece kalkarak gemiden inecek yolcular ile yürüyüş yapan insanlar arasında bir duvar oluşturuyor. Bu geçici duvar sırasında yolcular duvarın arkasında geçitten pasaport ve gümrük işlemlerini yapmak için yer altındaki terminale iniyorlar. Geçici duvarın diğer tarafındaki vatandaşlar ise kendilerine ayrılan yoldan kıyı boyunca yürüyüşlerine ya da oturdukları yeme içme mekanlarında oturmaya devam ediyorlar.
Dünya da bir ilk olan ve büyük yankılar uyandıran Galataport İstanbul terminali bir yılda 7 milyonu yerli, 25 milyon turisti ağırlayacak kapasitede. Günde üç gemiye ve 15 000 turiste servis verebiliyor. 29 000 metrekarelik yeraltı terminalinin 2500 araçlık bir park alanı var. Ayrıca turistlerin taksi, minibüs , otobüs gibi ulaşım gereksinmeler de hep yer altından düzenlenmiş. Bilindiği gibi İstanbul'un Roma ve Bizans devrinden kalma ünlü su sarnıçları turistlerin hep ilgisini çekmiştir. Bu özellik düşünülerek terminalin yer altındaki sütunları da bu sarnıçlardaki sütunlara benzetilerek tarihi dokuya atıf yapılmış.
Cem Özmeral
November 2, 2021
Dublın, Ohio
Photos courtesy of Selçuk Erarslan
In the absence of ships locals walk on the dotted platform
When cruise ships arrive dotted platform becomes a wall and separates passengers from locals
Behind the wall a box opens to bring passengers to the underground terminal
Before the arrival of the cruise liner
Passengers walking to the customs under the platform
Locals can still enjoy cafes or a walk
Galataport Istanbul Cruise liner Passenger Terminal courtesy of Galataport Istanbul