istanbullite.com

NOSTALGIC WRITINGS BY AN ISTANBULITE © Since 2002

HOME ↓

ABOUT US/BIZ KIMIZ ?

ISTANBUL&TURKEY TRAVEL

ISTANBUL TRANSPORTATION

ISTANBUL VIDEOS

LIVE TURKISH TV AND MEDIA

NEWS FROM COLUMBUS,OHIO

LINKS

CONTACT US/İLETIŞİM

1942 DE EN UZUN YOLCULUK

ANLATILMAYAN ISMET INONU

ISTANBUL SUR-ICI ↓

YEDI KULE ZINDANLARI

KAYBOLAN KIR TEPEBAG

SEHZADEBASI DIREKLERARASI

LALELI BABA

MIHRIMAH CAMILERI

CEVIZAGACI- GOTLAR SUTUNU

TEKFUR SARAYI

ISTANBULUN ALTI 1,2

ISTANBULUN ALTI 3,4

HALICTE BIR VAPUR GEZISI

SUMBUL EFENDI

MILION TASI

BALIK UZERINE LAKIRDI

BOSTANCIDAKI BEYAZ KOSK

GOKSU DERESI

SAHIL YOLUNDA SABAH

BIR TEPE, BIR KALE

CARPISAN KAYALAR

KANDILLIDE BIR GECE

ISTANBULLU OLMAK

SHOW ME BIG MONEY

ISTANBUL DERETEPE ↓

HARBIYE NEZARETI

BEYAZIT KULESI

ARCADIUS'UN SUTUNU

6 MERMER 23 TILSIMLI TAS

SULEYMANIYEDE BIR GEZI

PARGALI SARAYI VE MEZARI

ULUBATLI VE MIHRIMAHCAMII

TOPKAPI ANIT MEZARLARI

HALICTE BIR SEMT: FENER

YILDIZ KORUSU

HUNKAR'A GIDELIM

ABBAS AGA PARKI

HAYDARPASA KIRIM MEZARL.

HAYDARPASANIN ÖYKÜSÜ

DOGANCILAR PARKI

OSMANLI EFSANELERI

USKUDARLI GUZEL BALIKCI

BIZANS VE KURULUS MITLERI

YAHYA EFENDI DERGAHI

ISTANBUL SEYYAHI

TARIHI YARIMADA VE SURLAR

FLORYA DENIZ KOSKU

KADIRGA'DA SOKAKLAR

AT MEYDANI

SEPETCILER KASRI

EVLIYA CELEBI RUYASI

GALATADA GEZINTILER

PERA PASTANELERI

PERA PALASIN GIZEMLERI

ABDULHAMITIN YILDIZ CAMII

IHLAMUR KASIRLARI

SAIRLER SOFASI

KUCUKYALI VE SATYROS

1960 DA ISTANBUL TIPLERI

AKSAMCILAR VE MEYHANELER

MACKA SIRTLARI

ISTANBUL PARKLARI

KARAKOYDE YIKILAN CAMI

OZLENEN ESKI ISTANBULMU?

LULU'YU ARAYIS

ISTANBUL EVVEL ZAMAN

BIRKAC ESKI SAMATYALI

KOCAMUSTAFAPASADAKI KOSK

AHMET SARACBASI EFENDI

ISTANBUL TURBELERI/TOMBS

7 TEPE 700 CAMI ISTANBUL

HIKAYELI RESIMLER

1CE UPON A TIME ISTANBUL

ARA GULER'S ISTANBUL

TARIHTEN KAPAKLAR ↓

CHICAGO DA II. ABDULHAMIT

HEYBELIADA DENIZ LISESI

INONU DENIZ LISESINDE1934

INONU HARPOKULUNDA ,1942

VEKILLER VE RESMIGECITLER

BU ANZACLAR NEREDE?

RUYA

CANAKKALE, TRUVA

BOSTANCIDA BIR NIŞAN

JAPONLARIN 1934 ZIYARETI

GOLCUK VE YAVUZ-HAVUZ

GAZOZ KAPAKLARI

BIZANSLI VE BEYAZITLI

KADIKOY, ISKELEDE SABAH

ARMONIKA CALAN KIZ

1975 DE BIR ASK HIKAYESI

METEOR CUKURU

MINIBUS SOFORU ZEYNEL

ANTIPHELLUS BALIKCISI

BIR EGE DILBERI

BIR RUYA

ASOSDA BIR GUN

TWILIGHT ZONE

BEN SERVISCIYIM ABI

VATMAN ALI BEY

ADAM

BIR KARANFILLI ADAM

BAHARIYEDE SINEMALAR

KINDER HEIM

ZULAL

GENC OSMAN MONOLOGU

DENIZ YILDIZININ OYKUSU

CESITLI KAPAKLAR

JOEPA BIR AMERIKAN IKONU

BIT PAZARINA NUR YAGDI

MUZE EV

ANNEMIN SANDIGINDAN

PARIS GOZLENIMLERI

YESIL KAPI

MAHMEDET HOCA

SOLUK MAVI NOKTA

OSMANLI TOKATI VE HIGH 5

HIZIR ILYAS

29 TESRIN

GAZOZ KAPAGI (ORIJINAL)

COLA TURCA

HARICTEN GAZEL

BJK ŞEREF STADI

CHAMPION BESIKTAS

BESIKTAS STADIUM & FANS

A VISIT TO INONU, 2011

RICARDO ICIN

WITH BJK PLAYERS OF 2011

BJK NEVZATDEMIR FACILITY

BESIKTAS'S USA TOURS

SAMPIYONLUKLAR MIMARI

Q7,GUTI&IVERSON

KAYA KAPTAN

DR. VEDII TOSUNCUK

BJK VE CIRAGAN SARAYI

1964 ALI SAMI YEN ACILISI

ELLI YIL SONRA PRATER'DE

PANTER KALECI

SANTRASI YAPILMAYAN GOL

ESKI BIR MILLI MAC

KARANFILLI ADAM

BIR YASAM TARZI

TEMİZ FUTBOL

BERLIN PANTERI

SARI LACIVERT

INSIDE FENER STADIUM

YUSUF ILE SANLI

PASKAL VE BJK FORMASI

KUCUK AHMET

DEMIROREN'E ACIK MEKTUP

GUVEN ONUT

BABA BOSQUE

HELE HELE SERGEN KAPTAN

TAKSM KIŞLASI CIRCA 1925

GELINCİK TARLALARI

ANNEM

MY MOTHER LAMIA

ANNEMIZ LAMIA

LAMIA HAMINNE AND TAYLOR

DOGUM GUNU,ANNELER GUNU

"EVIM/HOME"

NOSTALJI TRENI

LIFE OF MY FATHER

REUNITED/ONLAR KAVUSTULAR

SON CINAR BULENTSARACOGLU

CAPS IN ENGLISH ↓

OUR OLYMPIAN IN OUR HEART

LORI MY ASSISTANT

MY TRIP ON THE MEGABUS

LYCIAN CITIES OF TURKEY

1937 BERLIN LETTERS

SULTAN SULEIMAN

TURKEY&THANKSGIVING

EINSTEIN'S PLEA TO TURKEY

TURKISH HELP TO IRISH

USA MILITARY IN TURKEY

PRESIDENT OBAMA'S TRIP

FLAG RAISING CEREMONY

RENAISSANCE MAN

"NOAH'S ARK" OR IS IT ?

STORY OF SANTA CLAUS

STORY TELLER OF ANATOLIA

TURKISH COFFEE

DOWN CAFE

ECEVIT IN NEWYORK 2002

SUKI, OUR CAT

HERR WAMLEK

ISTANBUL STORIES ↓

IN SEARCH OF LULU

TRANSFORMING OF SS SOLACE

ZEYREK MOSQUE& MONASTERY

COLUMN OF THE MARCIANUS

TRUE CROSS IN ISTANBUL ?

ISTANBUL MYTHS IN ENGLISH

LEGEND OF LEANDER'S TOWER

77 NAMES OF ISTANBUL

7HILLS 700MOSQUES ISTANB.

7 Churches of Anatolia

PANAROMIC TOURS/SANAL TUR

ATATURK

ATATURK ALBUMU

ATATURK-ROOSEVELT LETTERS

1953 DE ANIT KABIR

ATATURK'UN BINMEDIGI UCAK

ATATURK TBMM KONUSMASI

ATATURKUN EVI VE MEKTEBI

10 KASIM 1938

ATATURK'U ANLAMAK

ATATURK VE CINAR AGACI

ATATURK VE DIN

ATATURK'UN AKARETLER EVI

ATATURK MUZE KOSKU

CARTE POSTALE NOSTALGIA↓

KARTPOSTAL TURKIYE32-1944

MY MOTHERS ISTANBUL YEARS

MY FATHER'S BERLIN 1937

GERMAN WEHRMACHT 1937

POSTCARDS USA 1944

CARTOLINA POSTALE ITALIA

C.POSTALE EUROPA 1937-946

POST-CARD EGYPT 1942

POSTCARD, MIDDLE EAST

DIYARBAKIR 1955

SOUTH EASTERN TURKEY 1955

ANKARA&ISTANBUL 1956

PARIS 1956

JUKE BOX NOSTALGIA ↓

1957-1960 POP

1960-1970 POP

1970-1980 POP

1980-1990 POP

FATHER OF ANADOLU POP

TURKISH MUSIC PORTAL

NESET ERTAS USTA

PLAY FOR THE NATURE

TENCERE

TURKIYE PHOTOS ↓

ADALAR/PRINCE ISLANDS

ISTANBUL PICTURES

ISTANBUL GATES&DOORS

ISTANBUL TOP TEN MUST SEE

ISTANBUL FERRY LANDINGS

ISTANBUL BAZAARS

BOSPHORUS, ISTANBUL

A GOLDENHORN FERRY TRIP

BEYOGLU PICS

BODRUM

CAPPADOCIA

KAS,KALKAN,DEMRE

ALANYA

DALYAN VIDEO

DALYAN, GOCEK, FETHIYE

ANKARA

Dere Tepe

TWIN BEAUTIES/IKIZGUZELLE

PHOTOS USA & WORLD ↓

DUSSELDORF 1956

WALKING THE TRAIL

LAS VEGAS

LAKE MEAD,NEVADA

PHILADELPHIA

PARIS

BOSTON

CHICAGO

ITALIA

LONDON 1967

INDIA/NEPAL

CARIBBEAN ISLANDS

DARFUR/SUDAN

SANFRANSISCO AND MONTERY

SAN ANTONIO, TEXAS

San Diego

NEW ORLEANS

NEW YORK

PENNSTATE

PRESIDENTS & KINGS TOMBS

FLAG RAISING IN COLUMBUS

ISLAND OF KOS VIDEO

AILE/FAMILY BLOG

ESRA'S WEDDING ALBUMS

BRIDE'S DAD'S SPEECH

ESRA'S BRIDAL SHOWERS

ESRA PINAR FILES

OZMERAL PATERNAL F.TREE

OZMERAL MATERNAL F. TREE

DURUPINAR PATERNAL F.TREE

DURUPINAR MATERNAL F.TREE

LAMIA&HAMZA VIDEO 1999

BABY MADISON FABLE

BABY TAYLOR FABLE

TAYLOR BABY&TODDLER YEARS

WEILS' WEDDING AND HOUSE

ASLI'S SHOWERS 2008-2009

FAMILY HOLIDAY PICTURES

I-FOOD

ISTANBULLITE'S FOOD

STREET FOOD

GOLDEN CORRAL COLUMBUS

ANNE'S COOK BOOK

CAFE ISTANBUL

BLOG

Translate
Bookmark and Share
 
BUGÜN ANLATILMAYAN İSMET İNÖNÜ
İNÖNÜ DEVRİNDE ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ VE 1960 DARBESİ
İNÖNÜ VE DİN
 

İNÖNÜ DEVRİNDE  ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ VE 1960 DARBESİ

İnönü Harp Okulunda -1942 adlı yazımı 2008 yılında yazmıştım. O günden bugüne İnönü düşmanlığı, ona atılan iftiralar, geçmişte yapılan her yanlışı onun ve Cumhuriyet Halk Partisine  üzerine atmak, bazılarına olağan ve bir alışkanlık haline geldi. Atatürk ve onun reformlarına dolaylı yollardan saldıranlar, bundan kırk yıl önce vefat etmiş Türkiyenin İkinci Cumhurbaşkanına hakaret etmekten, onu din düşmanlığı ve camileri kapatmakla ve hatta Hitler’e bile benzetmek saygısızlığını göstermekten çekinmiyorlar. Burada asıl sorgulanması gereken büyüklere saygısızlık, kendini savunamayacak ölmüş insanlara hakaret ve iftiranın, bizim gelenek ve göreneklerimizde ve dini inançlarımızda ne kadar yeri olduğu.

Yukarıda bahsettiğim İnönü ve Harp Okulu yazısındaki  İkinci Dünya Savaşı sırasındaki “İnönü” ile ilgili olarak yazdıklarımı burada tekrarlamayacağım. Onun Kurtuluş savaşındaki zaferleri ve Lozan Barış Konferansında Türkiyenin savaş meydanında kazandığını kağıt üzerinde tescil etmek için verdiği diplomatik mücadele ve İngiliz  Lord Curzon ve benzeri  Avrupalı diplomatlara verdiği dersler bugün tarih kitaplarından çıkarılmaya çalışılıyor. Biz burada bunlardan da bahsetmeyeceğiz. Ama isterseniz çok partili döneme geçişte İnönü’nün rolünü, 1960 darbesi ve İnönünün din ile olan ilişkisini o günleri yaşayan biri olarak anlatmaya çalışalım.

Atatürk devrinde biraz da bir deneme ve danışıklı döğüşüklü olarak başlatılan  ikinci Parti denemeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 1945 yılında savaşın bitimiyle Fuat Köprülü, Adnan Menderes  ve Refik Koraltan gibi  milletvekillerinin başını çektiği  bir grubun Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılıp  Demokrat Parti yi kurması ile, ilk defa olarak gerçek anlamıyla çok partili geçişe  zemin hazırlanmış oldu. Milletvekilliğinden istifa edip Demokrat Parti ye katılan Celal Bayar Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye giderek 1946 seçimlerine iki parti ile girilmesi konusunda onun onayını aldı.

1946 seçimlerini Cumhuriyet  Halk Partisi oyların yüzde altmışını alarak büyük bir çoğunlukla kazandı, ama liberal görüşlü Demokrat Parti de 61 milletvekilini Meclis’e sokmayı başardı. Bu seçimlerin açık oy, ama gizli tasnif sistemi ile yapılmış olması seçimlerin şaibeli olduğu ve çoğu yerde seçimlere hile karıştırıldığı söylentilerini de beraberinde getirdi. Bu konu da bir anekdotu kayınpederim Tayfur Durupınar’dan dinlemişimdir. Demokrat  Partililer Tayfur Bey’in  babası Arifi Beyin Bursa mebusu seçildiğini söyleyip kendisini tebrik ederler. Ama ertesi gün seçim sonuçları açıklandığında CHP nin adayının kazandığı anlaşılır. Seçim sonuçlarına şaibe karıştırılıp karıştırılmadığını ve oldu ise bunun derecesini bilemeyiz, ama seçim sonunda  Başbakan Şükrü Saraçoğlu yerini Recep Peker’e bırakmış ve iktidar değişmese de, kabine de tamamen değişmiştir.

1950 seçimlerine yüzde 89.3 gibi çok yüksek  bir katılım oranı oldu. Oyların yüzde 53 ünü alan Demokrat Parti Başvekil seçilen Adnan Menderes’in liderliğinde 415 milletvekili ile iktidar olurken, Celal Bayar da Cumhur Reisi oluyordu. CHP oyların yüzde 39 almış ve 69 milletvekili ile muhalefet e geçmiş ve İsmet İnönü hiç itirazsız Çankaya’dan aşağıdaki Pembe köşke taşınmıştır. Şimdi detayını unuttuğum bir anekdot da,  İsmet Paşanın Çankaya’dan inerken  Mevhibe Hanıma artık makam arabasına binmeyeceklerini ve her sade vatandaş gibi otobüsü kullanacaklarını söylemesidir.

Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi ben bir asker çocuğuyum. Savaşın bitiminden iki yıl sonra doğmuşum. O günlerde  kundak da çekilmiş resimlerde, yatağın üzerinde Atatürk’ün resmi, babamın Deniz Harp Okulu diploması ve kılıcı vardır. Bundan üç yıl sonra 1950 seçimlerinde annem de babam da oylarını Demokrat Parti’ye vereceklerdir. Harp sırasındaki sıkıntılardan  yokluklardan ve devletçi  idareden bıkan her insan gibi onlar da yeni bir arayış içindedir. Ama gene aynı iki insan on yıl sonra, 5 Mayıs 1960 da Başbakan Adnan Menderes’i Kızılay Meydanında protesto edip istifaya davet eden göstericiler içindedir. O günlerde her türlü gösteri yasaklandığından halk şifreli bir sloganla Kızılay meydanında buluşur: 555K, yani  beşinci ayın beşinci günü saat beşte.  Peki nasıl olmuştur da bu iki genç insan on yıl önce oy verip iktidara getirdikleri partiyi ve onun Başbakanını şimdi sokak gösterilerinde istifaya davet etmektedir ?

Bunun nedeni, işte şimdi İnönü düşmanlığı yapanların 1960 yılında yaşamadığı, yaşasa da görmek istemediği nedenlerdir. Onlar 1960 darbesinin ne kadar kötü bir şey olduğunu defalarca tekrarlar ve anlatırlar. Doğrudur ihtilaller  kötüdür ve meşru değildir. 1960 ihtilalinde demokrasi denemesi ilk tökezlemesini yaşamış, sonra bu alışkanlık olmuş Talat Aydemir de  olduğu gibi her önüne gelen ihtilal yapmaya çalışmış , sonrasında çok daha vahim sonuçlar 1970 ler 1980 ler ve 1990 la kadar yapılan darbeler Türkiye’yi her seferinde geriye  götürmüştür. Maalesef buna çoğu aydınımız da, demokrasinin üzerine şal örtmek, demokrasinin balans ayarı gibi  mazeretler  üretmiş kılıf uydurmuşlardır.


27 Mayıs 1960 larla ilgili olarak bilerek  anlatılmayan şey şudur. Liberal ekonomi eskisini artamayacak kadar  kötüdür. Talep vardır ama arz yoktur.  Et, şeker, un, kahve çay ,  kuyrukları uzamış,  karaborsa almış yürümüş, bazı insanlar haksız kazançlarla kesesini doldururken, halk hala yokluk ve sıkıntı içindedir. Bütün bunlara karşın Demokrat Parti iktidarı, koltuğunu  kaybetmemek için her türlü gösteriyi yasaklamakta, basına sansür konulmaya çalışılmakta, İnönünün damadı Metin Toker yazılarından dolayı içeri atılmakta  ve Vatan Cephesi dedikleri kendi yandaşlarının isimleri her gece haberlerden sonra teker teker  radyo da okunmaktadır. Yani, Vatan Cephesi gibi ayrımcı bir anlayışla  kendisine oy verecek seçmenler mükafatlandırılıyor ve halk arasında bölücülük ve ayrımcılığın daniskası yapılıyor veVatan Cephesine  karşı bilmeyerek bir cephe yaratılıyordu. Büyük olasılıkla isimlerin çoğu sahte olsa da ben bunu her gece radyo başında dinleyerek  yaşıyordum.  İsmet İnönü seçim gezisi için gittiği Uşak şehrinde iktidarın emriyle şehre sokulmak istenmemiş hatta Demokrat Parti yandaşları tarafından taş atılarak başı yarılmıştı. Ama Paşa buna  aldırmamış, yolunu kapatan jandarma erlerini elleri ile açarak şehre girmiştir. Tabi burada şimdi anlatılan İsmet Paşanın bu geziyi yapmakla  olayları tahrik ettiğidir, seçim sandığında kendi rızası ile verdiği iktidarı tekrar almak için seçmeni ile buluşmasının engellenmesi değil.

Mecliste de muhalefetin söz hakkı hep engellenir, konuşturulmaz ve sonunda İnönü kürsüye çıkar, “böyle giderseniz sizi ben bile kurtaramam” der. O gelen tehlikenin farkındadır. Bunun farkında olan Ethem Menderes gibi Adnan Menderes’in yakın arkadaşı da vardır. Ethem Menderes son gelişen olaylarda  arkadaşını ikaz eder istifa etmesinin  kendisi ve millet için hayırlı olacağını söyler ama dinletemez. Bu gün rahmetli Adnan Menderes üzerinden kahramanlık edebiyatı yapılmaktadır. Seçimle gelenin, seçimle gelmesi demokrasinin gereğidir, ama yeri geldiğinde  istifa etmek te bir tercihtir ve asla korkaklık değildir. Yapılan yanlış bugünün şartlarını ve anlayışını  bundan elli, yüz sene öncesinin şartlarına uygulamaya çalışmaktır.

28 Nisan 1960 da  İstanbul Üniversitesinde başlayan talebe olaylarında biri tank altında, diğeri kurşunla Turhan Emeksiz  ve Nedim Özpulat adlı iki öğrenci öldü. İstanbul Üniversitesi Rektörü Sıddık Sami Onar doksan yaşına bakılmaksızın Üniversiteyi terk etmeyi kabul etmediği için kafası gözü kan içinde sürüklenerek kampüsten çıkarıldı. Sonrası malum, bir ay  sonra 27 Mayıs 1960 sonrada sabah radyoda  Albay Alparslan Türkeşin sesiyle uyandık. Ordu darbe yapmıştı.

Darbe yapıldıktan sonra bu defa her gece radyoda  Vatan Cephesine katılanlar yerine  Yassı Ada duruşmalarını dinlemeye başladık. “Sanıklar getirildiler, bağlı olmayarak yerlerini aldılar, Başkan Salim Başol.......”  la başlayan anons hala kulaklarımdadır. Bir zaman sonra bu duruşmaları dinledikçe ve Yassı Ada’da tutuklu olan insanlara reva görülen muamele duyuldukça, Demokrat Parti iktidarına en fazla muhalif olanlar bile yapılan haksızlığa üzülüyor, “köpek davası, külot davası” gibi saçma sapan uydurma davalarla insanların özel hayatlarına girilmesine kızgınlık duyuyorlardı.  Sonradan öğrendiğime göre darbeden on beş yıl sonra evleneceğim eşim Sitarenin eniştesi, üç dönem Bursa milletvekili ve Devlet Bakanı Haluk Şaman da Yassı Ada da  idamla yargılanıyordu. Şaman ailesinin çektiklerini öğrendikçe darbelerin yüzlerce ailenin hayatını nasıl değiştirdiğini üzülerek  görecektim.

27 Mayıs ihtilali kendi kendini yemiş, darbeyi yapan guruptan Türkeş dahil “on dörtler” yurt dışına sürülmüş, Milli Birlik Komitesi yürütmeyi devir almış,  Anayasa profesörlerinin katılımıyla Kurucu Meclis kurulmuş anayasayı ve yeni TBMM ne hazırlama çalışmalarına başlanmıştı. Hazine tam takır bom boştu ve halktan yardım toplanmaya başlandı. Annem ve babamda sonradan çok pişman olacakları bir hareketle  evlilik yüzüklerini hazineye bağışladılar. Annem’e parmaklarına hiç bir zaman takmadığı ucuz metalden bir yüzük verdiler. Sonradan, doğrumu dur bilemem, “alyans mahalleri” diye siteler yapıldığı söylendi. Babam da annem de darbe yanlısı insanlar hiç bir zaman olmadılar, hatta sonraki darbelerden her zaman nefret ettiler, onların bütün yaptıkları 5 Mayıs 1960 da  iktidarı protesto etme hakkını kullanmaktı.  Babam devlet okullarında okumuştu, onun için hazineye yardım etmeyi bir vefa borcu sayıyordu.

INONU MENDERESLE
INONU CELAL BAYARLA AFTAN SONRA
 
BENIM 1960 LARDA TANIDIGIM INONU

Yassı Ada duruşmaları sonunda Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idama mahkum edildiler. Bunu İnönü düşmanları anlatmaz, ama Menderes’in eşi  Berrin Menderes ve oğlu Aydın Menderes  İsmet İnönü’ye giderek idamların durdurulması için kendisinden yardım isterler. Aslında İsmet İnönü Milli Birlik Komitesi başkanı Cemal Gürsel’e bizzat uzun bir mektup yazarak bu idamların infaz edilmemesi eğer yapılırsa ileride millet nezdinde ne kadar vahim sonuçlar doğuracağını uzun uzun uzun anlatmış ve kendisinden yardım talep etmiştir. İsmet Paşa Menderesin ailesi ile görüştükten sonra  son bir defa Cemal Gürseli arar. Cemal Gürsel Orgeneral  rütbesi dolayısı ile Milli Birlik Komitesi Başkanlığına getirilmiştir, komite üzerinde fazla bir etkisi yoktur. Komite infazı onaylamış ve harekete geçirilmiştir, artık çok geçtir. Kansız denilen darbe kana bulanmış, üç talihsiz insan hayatı ailelerinin göz yaşlarına aldırmadan yok edilmiştir. Onlar Cumhuriyetin bu ilk darbesinde hayatlarını kaybeden politikacılar olarak tarihe geçtiler ve demokrasimizin ilk şehitleri sayıldılar. Menderes’in idamını radyodan dinlediğimiz akşam nasıl üzüldüğümü, babamın gözlerinden yaşlar geldiğini dün gibi hatırlıyorum.  Sonradan gelen darbeler de politikacılardan çok, genç halk çocukları idam edildiler, öldürüldüler ya da, kayıplara karıştılar.

Bütün bunları neden yazdım. 1960 darbesi öncesi, darbe sırasında ve sonrasında neler yaşadığımı, şartların nasıl oluştuğunu ve geliştiğini anlatmak için. Bir de İsmet İnönü’ye atfedilen yalanları ve iftiraların ne kadar yanlış olduğunu anlatmak için. Gene bilerek  anlatılmayan bir husus da 1966 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından Celal Bayar ın affedilmesidir. Bazı muhalifler buna  o zamanlar “ Kuyudan insan çıkarma” demişse de  İsmet İnönü bizzat Cumhurbaşkanına çıkarak eski arkadaşının affedilmesi için girişimlerde bulunmuştur. Daha sonra da Celal Bayar’ı Pembe Köşkte kabul etmiş ve Demokrat Partililerin siyasi haklarını iade edilmesi konusunda kendisinden yardımını esirgememiştir.

İsmet İnönü’yü  hataları ile sevapları ile anlatan en iyi kitap bence Şevket Süreyya Aydemir’in İkinci Adam kitabıdır. Onun Lozan’da Türkiye’ye kazandırdıklarını ise Ali Naci Karacanın 1943 basımı, Lozan ve İsmet Paşa kitabından öğrenilebilir. Benim gördüğüm, hayatının son bölümlerine tanıklık ettiğim İnönü; değişen, adapte olan ama her şeyden önce Türkiye’yi her şeyden üstün tutan bir insandır. Kurtuluş savaşında kahraman bir komutan, Lozan’da Türkiyenin haklarını en iyi şekilde temsil eden usta bir diplomat,  İkinci Dünya savaşı sırasında otoriter  bir Milli Şef, 1950 den sonra çok partili geçişi sağlayan bir lider, 1970 lere gelirken “ortanın solu” tabiri ile yenilenmiş CHP de  sosyal demokrat bir devlet adamı .

Diktatörlerle, liderlerin en büyük farkı, birincilerinin katı değişmezliğine karşın ikincilerin devamlı bir evrim ve oluşum içinde olmalıdır. Benim tanıdığım İsmet İnönü işte bu ikinci tip kategoriye girer.

Aşağıda onun din konusundaki görüşlerini ve ona ve partisine  bu konuda yapılan yanlışları anlatacağız.

 
INÖNÜ VE DİN, KAPATILAN CAMİLER ?
Pek Yakında
 
 
Translate
Bookmark and Share

                                                                                               

                                                                                                       Page copy protected against web site content infringement by Copyscape                            
                                                                                              ©2014.All rights reserved        

Website powered by Network Solutions®